Beklenen bahar geldi, evlerimize girdi ve her yanımızı neşe ile kuşattı.
Yılın beklenen son cemresi de toprağa düştü. Hava ısındı, su ısındı ve son olarak toprak ısındı.
Bağ, bahçe yeşerdi, ağaçlar tomurcuklarıyla selamladı baharı. Kuşların sesi daha bir özgür, daha bir canlı çıkar oldu bu sabahlarda.
Ege’nin o kıvrımlı dağlarından, Akdeniz’in uçsuz bucaksız sularından, havada dolanan taze bahar kokusundan canlılık geldi ruhumuza. Doğanın canlanan ruhu ile gülen yüzü gibi, yüzlerimizde bir aydınlık ve geçmeyen bir tebessüm oluştu, özellikle de bu pandemi ve kısıtlanan yaşam sürecinde. Neyse ki normalleşmeye doğru ilerliyoruz.
Her yerde bir bahar telaşı. Palamutbükü’nde çok sert geçmese de kış ayları, sıcakların habercisi baharda canlanıyor deniz, doğa, güneş. Doğa kabuğunu değiştirirken, yoğun bir hazırlığa girdi Palamutbükü sakinleri. Otel Mavi Beyaz ve diğer işletmeler yaza hazırlıyor kendini.
Yeşeren tarlalarda gelin gibi çiçek açan badem ağaçları ise yeşilliğe bıraktı kollarını. Kıtır kıtır ekşimtrak tadı ile bademin kabuk bulmamış halini sunuyor şimdi badem ağaçları. Çağla yemeden bahar gelmiyor bu topraklarda.
Peki ya siz hiç Palamutbükü’nün en taze, dalından çağlasını yediniz mi?
