Baharın yaklaştığını badem çiçeklerinden anlar, Datça Yarımadası. Kış gelini badem çiçeği, hepimizin zihnine eşsiz fotoğraflar bırakarak yılın bu zamanı, yerini çağlaya bırakır. Doğa, çiçeklerinin güzelliğinden sonra yemişinin güzelliğini sunar insanlara. Hasat zamanı gelmiştir artık. Başınızı nereye çevirseniz bir badem ağacının tepesinde, omzunda heybesiyle bir Datçalı görürsünüz. Canla başla çalışır Datçalı; çağla kırar. Tek tek toplar dalından bu lezzetli yemişi. Arada bir de ağzına bir tane atıverir, şifa niyetine. Hafif ekşimsi tadıyla, sulu ve çok lezzetli bir yemiştir çağla. Yedikçe yiyesi gelir insanın.

İşte Otel Mavi Beyaz olarak biz de mevsimin hediyesi olan tüm bu güzellikleri; doğayı ve özellikle de Datça’yı sevenlerle yaşamak, baharı coşkuyla hep birlikte karşılamak için 10-12 Mart’ta Çağla Hasadı etkinliği düzenledik. Dalından yemişi birlikte koparalım, sonrasında lezzetine birlikte varalım istedik. Doğanın koynunda, rüya gibi bir koy olan Palamutbükü’nde, baharla yenilenmek isteyenler kulak verdi çağrımıza. Misafirlerimizle keyif, lezzet ve tarihle iç içe iki gün geçirdik.

Dört mevsim boyunca koyu kırmızı rengiyle göz kamaştıran nar çiçeğinden yaptığımız, Mavi Beyaz’a özel hibiskus şerbetiyle karşıladık misafirlerimizi. Yol yorgunluğunu, doğanın bu şifa yüklü lezzetiyle attı doğa severler. Bu karşılama, akşam menüsünde sunulacak olan çağlalı yemeklerin de habercisiydi adeta.

Akşam yemeğinde herkes, Datça’da olmanın verdiği keyif ve mutlulukla sofradaydı. Otelimize ait Deli Zeytin Restaurant’ın spesiyallerinden olan sütlü badem çorbasıyla başladı lezzet seremonisi. Sonrasında ise yöresel mezeler ve özellikle çağlalı cacık şenlendirdi damakları. Gecenin unutulmazı ise, masadaki keyifli sohbetlere lezzetiyle eşlik eden güveçte çağlalı dil balığı idi. Deli Zeytin Restaurant’a ait bu leziz tarifin, şefimizin not defterinden başka hiçbir yerde olmadığının altını çizelim.

Ertesi sabah, günü kaçırmadan erkenden kalkıp yerel lezzetlerle hazırlanmış sağlam bir kahvaltıdan sonra Ege’yle Akdeniz’in buluştuğu noktada yer alan, yarımadanın kültürel hazinesinde, Knidos Antik Kenti’nde aldık soluğu. Rehber eşliğinde, döneminin en önemli kültür ve ticaret merkezlerinden olan şehrin binlerce yıllık sokaklarını arşınladık. Şimdi sıra çağla hasadındaydı…

Palamutbükü’nün denize bakan bademliklerine girdiğimizde hepimiz çocuklar gibi neşeliydik. Herkes bir ağaçta, omzumuzda heybeler, yediğimiz meyveyi dalından koparmanın keyfini yaşadık. İki heybeye, bir ağzımıza yuvarladık çağlaları. Yeşilin, mavinin kucağında; doğayla sarınıp sarmalandık adeta, onunla yenilendik.

Dolu heybelerle bademlikten çıkarken, yaşanan huzur ve mutluluk gözlerden okunuyordu. Çağlanın öyküsü bizim öykümüz oldu. Anı hazinesine dolu dolu iki gün ekleyerek ayrıldı tüm misafirlerimiz Otel Mavi Beyaz’dan. Herkesin temennisinde, en yakın zamanda yeniden gelmek vardı.

Datça'da Nerede Kalınır Diyenler için Belde Belde Datça Otelleri
Anneler Günü Hediyesi

Yorum yap

Diğer yazılar